Ebrar Sitesi’ndeki bilirkişi detayı: Bina yönetmeliklerine aykırı yapıldı

Kahramanmaraş depremlerinde yıkılan Ebrar Sitesi B Blok ile ilgili hazırlanan yeni bilirkişi raporunda çarpıcı tespitlere yer verildi. Rapora göre bina yönetmeliklere aykırı yapıldığı için depremde çöktü. Binayı yapan kooperatif, tasarımı yapan mimar ve inşaata izin veren belediye birimleri ‘asli kusurlu’ bulundu.

Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesine bağlı Şazibey Mahallesi 64004 Sokak’ta bulunan Ebrar Sitesi, 6 Şubat 2023’teki depremlerde yıkıldı. Kahramanmaraş 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 109 kişinin hayatını kaybettiği sitenin B Blok’u için açılan davada, binanın yapımından sorumlu kooperatifte görev alan Atilla Ö., Tevfik T. ve Ahmet D. tutuklandı. M.T., S.T. ve M.T. ise tutuksuz yargılanırken, bina projesini ilave katlara göre tahkik etmeden, hiçbir hesaplama olmaksızın teknik rapor düzenleyen davanın en kritik sanığı Mehmet Akif Özgüler ise 25 Mart’ta hayatını kaybetti.

Hürriyet’ten Fevzi Kızılkoyun’un haberine göre, Özgüler ile ilgili dava düştü. Mahkemenin talebi üzerine Konya Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde 4 profesör ile öğretim üyeleri ve araştırma görevlilerince hazırlanan yeni bilirkişi raporu 30 Nisan 2024 tarihinde dava dosyasına girdi.

ÖLDÜREN ÇÜRÜK BİNA

Yeni bilirkişi raporu ‘deprem değil bina öldürür’ gerçeğini de bir kez daha gözler önüne serdi. Binanın çökme nedenlerinin tek tek sıralandığı raporda, “Binanın çökmesindeki ana neden taşıyıcı sistemin deprem etkisine dayanamayacak şekilde yönetmeliklere aykırı şekilde yapılmış olması. Dikey taşıyıcı unsurların (perde duvar) yetersiz olması, sonradan 2 kat çıkılması da binanın depremde yıkılmasına neden oldu. Binanın statik proje içeriği uyumsuz, kolonlarındaki donatılar yetersiz. 9 kat olarak projelendirilen binaya, herhangi bir hesaplama yapılmadan birer ay aralıklarla ilave iki kat çıkılması da binanın yıkılmasını tetikledi. Deprem yükü değerinin yaklaşık yüzde 5’i aşılmış. Kolonlarda kullanılan etriyelerin sıklaştırılmasından bahsedilse de bu sıklaştırmanın kolon boyunca yüksekliği afet bölgelerinde yapılacak yapılar hakkında yönetmeliğe uygun değil. Binadan alınan karot numuneleri de üst yapıdan alınan beton numuneleri ilgili şartları sağlamıyor. Kirişlerde özellikle mesnet donatısı yetersizlikleri olduğu görüldü. Binanın projelendirme ve inşası sırasında yeterli denetim ve mühendislik hizmeti alınmamış, bu şekilde inşa edilmesine izin verilmesinin binanın yıkımındaki ana neden olduğu düşünülmektedir” denildi.

Dosya kapsamında alınan eski bilirkişi raporunda ‘tali kusurlu’ bulunan belediye birimleri, yeni bilirkişi raporunda ise ‘asli kusurlu’ bulundu. Raporda yıkılan binanın ilk ruhsat aldığı tarihten itibaren herhangi bir yük hesaplaması olmadan ve gerekli tahkikler yapılmadan binaya ilave kat çıkılması için onay veren ve gerekli denetimleri yapmayan belediye birimlerinin de suçlu olduğuna dikkat çekildi. Raporun sonuç bölümünde kişilerin sorumluluk alanları ve kusur dereceleriyle ilgili olarak, “Belediyenin Yapı Kontrol ve Proje Kontrol Birimleri ile yapım sorumlusu müteahhit/kooperetif, statik proje müellifi (mimari proje tasarımı yapan kimse) ve fenni mesul ‘asli kusurlu’dur” ifadeleri kullanıldı.

1400 KİŞİYE MEZAR OLMUŞTU

Ebrar Sitesi’nin her biri 8 katlı olan 12 blokundan 8’i depremde yıkılmış, 4’ü ağır hasar almıştı. 1400 kişiye mezar olan sitede yeni bilirkişi raporunun alındığı B blokta 109 kişi hayatını kaybetmişti.

ONAY VEREN BELEDİYE

Hayatlarını kaybedenlerin yakınlarının avukatlığını yapan Berke Balaban, “Yeni bilirkişi raporu ile depremde yaşanan acı kayıpların en büyük sorumlularının yıkılan binaları yapanların yanında o binaların yapımına onay veren belediyelerin olduğunu açığa çıkardı. Hesaplama istenmeksizin ve denetleme yapılmaksızın sadece inşaat mühendisi beyanı ile ek inşaat ruhsatları alınmış. Kooperatiflerin bu inşaat ruhsatlarını nasıl alabildiğine bakmak gerek. Binanın fazladan iki katı daha taşıyıp taşıyamayacağına dair hesaplamalar olmaksızın, o dönemde ruhsat onaylamaya yetkili olan Kahramanmaraş Belediyesi’nin buna onay vermesi anlaşılır gibi değil. Türkiye’nin büyük bir kısmının deprem bölgesinde bulunduğu göz önüne alırsak artık belediyelerin de sorumluluk almaları gerekir” dedi.

patronlardunyasi.com